Disosyasyon: Ruhun Kendiyle Bağının Kopması

  • Anasayfa
  • Disosyasyon: Ruhun Kendiyle Bağının Kopması
Image

Disosyasyon: Ruhun Kendiyle Bağının Kopması

Disosyasyon: Ruhun Kendiyle Bağının Kopması

Disosyasyon, psikoloji alanında sıkça kullanılan bir terimdir ve kelime anlamı olarak “ayrışma” ya da “kopma” demektir. Bu durum, bireyin zihinsel süreçlerinin birbiriyle olan bütünlüğünün bozulmasını ifade eder. Peki, bu ne anlama geliyor? Günlük hayatımızda zaman zaman yaşadığımız unutkanlık, dalgınlık ya da dikkatin dağılması da bir tür disosyasyon sayılabilir mi?

Disosyasyon Nedir?

Disosyasyon, kişinin kendisiyle, çevresiyle ya da yaşadığı anıyla bağlantısının koptuğu bir durumdur. Çoğu zaman bir savunma mekanizması olarak ortaya çıkar ve özellikle travma yaşayan bireylerde sıkça görülür. Disosyasyon, kişinin yaşadığı yoğun duygusal ya da fiziksel acıya dayanabilmesi için zihnin kendisini koruma altına alması gibi düşünülebilir. Bu durum, bireyin bazı anıları unutmasına, çevresine yabancılaşmasına ya da kendisini gerçek dışı bir dünyada hissetmesine yol açabilir.

Disosyasyon, sadece ağır travmalara maruz kalan bireylerde değil, günlük hayatta da hafif düzeylerde görülebilir. Örneğin, bir kişinin araba kullanırken birden rotasını hatırlayamaması ya da bir kitabı okurken zihninin başka yerlere kayması hafif disosyatif anlar olarak değerlendirilebilir. Ancak psikolojik bir bozukluk haline geldiğinde, bu durum bireyin işlevselliğini ciddi şekilde etkileyebilir.

Disosyatif Bozukluklar Nelerdir?

Disosyasyon, zamanla bir bozukluğa dönüşebilir ve bu durum disosyatif bozukluklar başlığı altında sınıflandırılır. Bazı disosyatif bozukluk türleri şunlardır:

1. Disosyatif Amnezi: Kişi, özellikle travmatik olaylarla ilgili önemli bilgileri hatırlayamaz. Bu durum, hafızada boşluklar oluşmasına neden olur.
2. Disosyatif Füg: Birey, kim olduğunu ya da geçmişini unutabilir ve kendisini bambaşka bir yerde bulabilir. Bu süreç genellikle bilinçsizce gerçekleşir.
3. Depersonalizasyon/Derealizasyon Bozukluğu: Kişi, kendisine veya çevresine yabancılaşmış hisseder. Sanki bir rüya içindeymiş ya da bedeninden ayrılmış gibi hissedebilir.
4. Disosyatif Kimlik Bozukluğu (Çoklu Kişilik Bozukluğu): Kişinin birden fazla kimliğe sahip olduğu ve bu kimliklerin dönüşümlü olarak ortaya çıktığı bir bozukluktur.

Disosyasyonun Sebepleri Nelerdir?

Disosyasyonun en yaygın nedenlerinden biri, erken dönemde yaşanan travmalardır. Özellikle çocukluk çağında fiziksel, duygusal ya da cinsel istismara maruz kalan bireylerde disosyasyon sıkça görülür. Bunun yanı sıra savaş, doğal afetler, kazalar, ani kayıplar gibi travmatik olaylar da disosyasyona yol açabilir.

Beyin, travma karşısında kendini koruma altına alabilmek için bir tür “kopukluk” hali yaratır. Bu, kişinin hayatta kalmasını sağlayan bir mekanizmadır. Ancak bu mekanizma, travma sonrasında bireyin hayatını zorlaştıracak şekilde işlev görmeye devam edebilir.

Psikoterapide Disosyasyon Nasıl Ele Alınır?

Disosyasyonun tedavisi genellikle psikoterapiyle mümkündür. Psikoterapide amaç, bireyin travmatik deneyimleriyle güvenli bir şekilde yüzleşmesini sağlamak ve bu deneyimlerin kişinin hayatını olumsuz etkileyen parçalarını entegre etmektir.

1. Travma Odaklı Yaklaşımlar

Disosyasyon, genellikle travmaya bağlı olduğundan, terapide travmayla çalışmak önemli bir yer tutar. EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi, disosyasyon yaşayan bireylerde etkili bir yöntemdir. Bu teknik, bireyin travmatik anıları yeniden işlemesine ve onlarla başa çıkabilmesine yardımcı olur.

2. Farkındalık ve Topraklama Teknikleri

Disosyasyon yaşayan bireylerin “şimdi ve burada” kalabilmeleri için farkındalık ve topraklama teknikleri öğretilir. Örneğin, kişinin kendisini gerçek dünyaya bağlamasına yardımcı olacak nefes egzersizleri, duyusal farkındalık çalışmaları ve fiziksel aktiviteler önerilir.

3. Psikoeğitim

Bireyin disosyasyonun ne olduğunu anlaması, bu durumla başa çıkmasını kolaylaştırır. Psikoterapide, danışanlara disosyasyonun bir savunma mekanizması olduğunu ve zamanla üstesinden gelinebileceğini anlatmak önemlidir.

4. Duygusal Düzenleme Çalışmaları

Disosyasyon yaşayan bireyler, genellikle duygularını tanımakta ve ifade etmekte zorlanırlar. Terapide, bu duyguların farkına varılması ve sağlıklı bir şekilde ifade edilmesi üzerine çalışılır.

Toplumda Disosyasyonla İlgili Yanılgılar

Disosyasyon, ne yazık ki toplumda yanlış anlaşılan bir konudur. Çoğu insan, disosyasyonu “zayıflık” ya da “delilik” olarak görme eğilimindedir. Oysa disosyasyon, insan zihninin olağanüstü bir hayatta kalma mekanizmasıdır. Bu nedenle, bu konuda farkındalık yaratmak ve doğru bilgiyi yaymak oldukça önemlidir.

Disosyasyon yaşayan bireylerin desteğe ihtiyacı vardır ve bu durumun bir terapi süreciyle iyileşebileceği unutulmamalıdır. Eğer siz ya da bir yakınınız disosyasyon belirtileri yaşıyorsanız, bir ruh sağlığı profesyoneline başvurmanız önemlidir.

Unutmayın, travma sizi tanımlamaz. Zihninizin size sunduğu bu kopukluk hali, bir zamanlar size yardım etmiş olabilir, ancak artık bu yükten kurtulmanın ve hayatınıza yeniden bağlanmanın zamanı gelmiş olabilir.


Disosyasyonun bir bozukluk olarak değil, bir savunma olarak ortaya çıktığını ve bunun insan beyninin ne kadar güçlü bir yapıya sahip olduğunu gösterdiğini unutmayın. Terapide, ruhunuzu yeniden birleştirmek ve geçmişle barışmak mümkündür. Yardım istemekten çekinmeyin.

Farkındalıklı günler