Evet , ön yargıların kalkmaya başladığı fakat yine de yerinden kımıldamaya niyeti olmayan yargıların dolu olduğu bir konu; PSİKOLOG . Uzman olmayan kişilerce çok defa tanı( kime göre neye göre) konulduğunu duymuşsunuzdur. En basit duymuş olabileceğiniz cümle ‘ Psikoloğa görün çünkü sende …… var’ yargısı ve kişiyi etkileyebilecek cümleler, deneyimler. En kesin çözüm aldırış etmemek olabilir. Fakat her şey bu kadar etkileşim ve iletişim halindeyken bu pek mümkün mü sizce? Bence değil. Çünkü biz insanlar birbirinden tamamen farklı olduğumuz kadar aynıyız. Etkileşiriz. G. Engel’in ,Genel Dizgeler Kuramı bize aslında çevremizle hatta kendimizle bile ne kadar bağlantılı ve aynı zamanda ne kadar bağlantısız olabileceğimizi söylüyor. Her bir kelimeye vakit ayırınca bir önceki ve sonrakiyle bağlantısını veya ayrıştığı noktaları görmek mümkün.
Canlılar Evreni(Biyosfer) – Toplum – Kültür – Aile – İki Kişi – Kişi – Sinir Dizgesi- Organlar – Dokular – Hücreler – Organeller – Moleküller – Atomlar – Subatomik Parçacıklar
‘’G. Engel’’
İletişim ve etkileşim hayatın içindedir. Kişi kendisiyle sağlıklı iletişim kurabildiğine inandığı sürece kimseye ihtiyacı yoktur. Fakat bir şeyler düşündüğümüz gibi gitmediğinde veya kendimizle iletişim kurarken sorunlar yaşıyorsak, orta nokta bulup halledemiyorsak ne olur? Yine kişinin isteğiyle olmak kaydıyla devreye gireriz.
Peki biz yani Psikologlar ne yaparız?
Kişinin yaşadığı sıkıntılara, sorunlara bilimle ve teoriyle yaklaşırız. İşbirliği içinde hareket etmeyi temel alarak pratikte uygulamaya geçeriz. Profesyonel bir destek sağlayıp sorunların üstesinden gelinmesini ve aynı zamanda kişinin tedavi sürecinden sonraki kısımda da kullanabileceği becerileri ona katmaya çalışırız. Temel unsurlardan biri var ki altını çizmeden geçemeyeceğim ‘’İşbirliği’’ .
Psikologlar ne yapamaz?
Tıp eğitimi almadığımız için ilaç yazamayız. Bu konuda da biz psikiyatristlerle işbirliği kurar ilaçlı tedaviyi öylelikle devam ettiririz.
Sağlıklı Günler
Yazar:Uzman Klinik Psikolog Fulya ÇELİK